Arıyor..

Mustafa Doğan İnal Kimdir? Başarıları, Kariyeri ve Temsil Ettiği Davalar

Sosyal medya günümüzün en yaygın iletişim alanlarında biri, doğru amaçla kullanıldığı zaman da oldukça faydalı. Ancak günümüzde sosyal medya kötü amaçlı kişilerin de oldukça kullandığı, başarılı kişileri alaşağı etmeye, yargısız infaz yapmaya çalıştığı bir platform haline geldi. Gerçeklerle ilgisi olmayan iddialar hızla dolaşıma koyuluyor ve kişilere itibar suikastı uygulanıyor.

Hukuki dayanağı olmayan iddialar dijital ortama servis edildikten sonra sosyal linç ve karalama kampanyası başlıyor. Son günlerde avukat Mustafa Doğan İnal da benzer bir durum yaşıyor. 

Uzun yıllar devlet kurumlarını temsil eden Mustafa Doğan İnal, siyasi kimliği ve kamusal alandaki görevleri üzerinden hedef gösterilerek sosyal medya linçine ve itibar suikastına maruz kaldı. İnal, ülkemizdeki siyasi ve hukuki süreçlerdeki rolünün yanı sıra uluslararası hukuk alanında elde ettiği başarılarla tanınan bir avukattır. Hakkında kamuoyunda öne sunulan kanıtı olmayan iddialarla itibar suikastına uğrayan İnal’ın hem mesleki hem de kişisel geçmişine dair önemli detayları kamuoyu çok bilmiyor. Gelin Mustafa Doğan İnal’ın hukuki başarılarından bir kaçına beraberce bakalım;

Uluslararası Hukuk Alanında Kazandığı En Önemli Zaferler

Kurucu ortaklarından olduğu Lexist Avukatlık Bürosu ile birlikte Türkiye’yi uluslararası tahkim davalarında temsil eden Mustafa Doğan İnal, ICSID (Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi) nezdinde görülen üç ayrı davada Türkiye’yi savunan ekipte yer aldı ve bu davaların hepsi Türkiye lehine sonuçlandı.

İtalyan Enerji şirketi Enel S.p.A’nın EPDK tarafından verilen ön lisans iptali kararına karşı açılan ve yaklaşık 30 milyon dolar tazminat istenen dava da bu davalardan biri. Aşağı yukarı üç yıl devam eden ve oldukça yoğun geçen yargılama süreci sonunda, hakem heyeti oy birliğiyle Türkiye’nin savunmasını haklı bularak davanın iptaline karar verdi.

İnal, bu tarz uluslararası davaların kazanılmasında güçlü ekip çalışmasının önemine vurgu yaparak, Lexist ekibinin yanında yurt dışından katılan uzman hukukçular ve EPDK’nın hukuki birimlerinin ve Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki ilgili dairelerle kurulan iş birliğinin, bu sonucu ortaya çıkardığına değindi.

https://icsid.worldbank.org/cases/case-database/case-detail?CaseNo=ARB/21/61

https://icsid.worldbank.org/cases/case-database/case-detail?CaseNo=ARB/18/18

https://icsid.worldbank.org/cases/case-database/case-detail?CaseNo=ARB/18/4

Kamu Görevleri ve Hukuki Duruşu

İnal, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere devletin değişik kurumları adına yürüttüğü vekillik, hukuk danışmanlığı ve temsilci olarak görev aldı. Yalnız etkin bir hukuk uzmanı değil sorumluluklarını istikrarlı bir şekilde devam ettiren bir avukat olan İnal, 17-25 Aralık süreci ve öncesinde de FETÖ yapılanmasına karşı sergilediği duruşla da oldukça dikkat çekti.

O dönem yapının devlet içinde oluşturduğu paralel yapıya karşı da açık bir eleştirel tavır sergileyen az sayıdaki isimden biri olan İnal, FETÖ’nün kamuoyunca bir tehdit olarak görülmediği zamanda dahi bu konuda net tavrını ortaya koyduğu herkesçe biliniyor. 

İnsani Duruş ve Siyasi Üstü İlişkiler

Son günlerde itibar suikastına uğrayan İnal’ı yakından tanıyan kişilerce sıklıkla öne sürülen önemli bir özelliği de ‘insani yaklaşımı’. Farklı ideolojik duruştan gelen birçok kişiyle yakın ilişkiler kurduğu ve özellikle hukuki anlamda mağduriyet yaşayanlara karşı ön yargıda bulunmadan destek olduğuna değiniliyor. Kamuoyunca tartışılan bazı davalarda bile, hukuki zeminde kalmaya özen gösterdiği ve yaşanan olaylara insanı öne alarak yaklaştığı biliniyor. İnal’ın bu yaklaşımı mesleki sorumluluk anlayışının yanı sıra insani vicdan ve değer yargılarından öte geliyor. 

Gölgeyle Değil, Gerçekle Değerlendirme

Adının asılsız iddialarla anılması mesleki itibarının yanında özel hayatını da etkileyen İnal’ı yakından tanıyanlar, bu durumun uzun zamandır devam eden sistematik bir şekilde yapılan itibar suikastı olduğunun farkında.

Kamuoyuna mal olmuş insanların sık sık tartışmaların ortasında kalması artık normal bir durum haline geldi. Ancak bu tartışmaları analiz ederken kişileri, gerçek performansları, katkıları, duruşları ve ortaya koydukları emekle değerlendirmek lazım. Bir yanda İnal’ın etrafında devam eden tartışmalar, diğer yanda Türkiye’yi uluslararası platformda temsil eden bir hukukçu olarak yürüttüğü faaliyetler, İnal’ın yalnızca bir siyasi figürün avukatı olarak değil aynı zamanda nitelikli bir hukuk pratiğinin temsilcisi olduğunu gösteriyor.

Mustafa Doğan İnal Kimdir?

1978 yılında Gaziantep’te doğan Mustafa Doğan İnal, İstanbul Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldu. Üniversite yıllardan itibaren sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmaya başlayan İnal, 2004’te Mustafa Doğan İnal Hukuk Bürosunu açtı. 2006 yılında Albayrak Holding ve Yeni Şafak Gazetesi Hukuk Müşaviri ile avukatlık yapmaya devam etti. Hukukçular derneği Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürüten İnal, Hukukçular Derneği Danışma Kurulu Üyeliği görevine de devam ediyor.

İnal, 2016 yılından bu yana kurucusu olduğu Lexist Danışmanlık Hizmetleri şirketinde iş hayatına devam ediyor. Şirketler hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların, hissedar uyuşmazlıklarının ve gayrimenkul & inşaat sektöründeki uyuşmazlıkların çözümünde müvekkillerini başarıyla temsil eden İnal, başarılı bir ticari uyuşmazlık ve ceza uyuşmazlığı deneyimi de sahip. Mustafa Doğan İnal ayrıca, müvekkillerini ICC ve ICSID nezdinde tahkim avukatı olarak temsil ediyor. Mustafa Doğan İnal’ın kazandığı ödüller arasında, 

-2020 ikincilik: Bonds, Loans and Sukuk Yılın Doğal Kaynak Finansmanı Anlaşması ödülü

-2019 kazananı: Milli iyango lisansına dair hizmet alım sözleşmesi için CEE Legal Matters Yılın Anlaşması ödülü

-2017 kazananı: EMEA’dan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin 2.7 milyar USD değerimde kredisi için “EMEA Finans En İyi Sendikasyon Kredisi” ödülü (Proje değeri 8 milyar USD) yer alıyor.