Pek çok farklı ekonomi raporuna göre yeni iş girişimlerinin yaklaşık olarak yüzde doksanı ilk beş yıl içinde başarısız oluyor.
Peki neden? İşte girişimcilerin başarısız olmalarının en önemli üç nedeni:
1. Kendilerine yeterli zaman tanımamaları
Günümüzde teknoloji sayesinde birçok sektörde bir girişim başlatmanın daha ucuz ve daha kolay olduğunu sık sık duyuyoruz. Bununla birlikte, başlangıç maliyeti yeni bir işletmeye ilişkin “maliyet” faktörlerinden sadece biridir.
Birçok kişi, bir işletmeye gerçek bir temel oluşturmak için genellikle iki ya da üç yıl gerekli olduğunu kavrayamamaktadır. Bu, işe başlamak için yeterli sermayeye sahip olmanızın yetmediğini, aynı zamanda istikrar sağlamak için de iki ya da üç yıllık bir dönem boyunca masrafları karşılayacak bir paraya sahip olmanız gerektiği anlamına gelir.
Mesela, Oprah Winfrey bile kendi network’ü olan OWN’u kurduğunda, bu temel aşamayı tamamlaması yaklaşık iki üç yılını aldı. Her türlü parasal ve diğer kaynaklara sahip bu isim için bile kuruluşunu sağlam bir temele oturtabilmesi için bu zaman gerekli ise siz de kendinize yeterli zamanı mutlaka tanıyor olmalısınız.
Bu bakış açısına sahip olmazsanız, girişiminize hayatta kalma şansı tanımadan sonlandırmak zorunda kalabilirsiniz.
Pek çok girişimci, bir işletmeye sahip olmanın ne anlama geldiği konusunda hayal odaklı bir görüşe sahiptir. Bir fikre sahip olmak eğlencelidir ya da bir iş planı oluşturup logonuzu belirlemek de eğlencelidir, ama bu fikri gündüzleri bir işletme olarak günden güne uygulamak her zaman eğlenceli olmayabilmektedir. Bu nedenle, en iyi hazırlık, bir işletmeye sahip olmanın ne anlama geldiği konusunda gerçekçi olmaktır.
İnsanlar bir şeyler yapmaktan keyif alıyorlarsa, iş kurduklarında bu konuda daha fazla şey yapacaklarını düşünürler. Bu, gerçeklikten çok uzak bir görüştür. Bir işyeri işletirken pazarlamadan çalışan muhasebesine ve müşteri hizmetlerine kadar pek çok işlevi gerçekleştirmeniz ve denetlemeniz gerekir. Bir zaman sonra, yapmaktan keyif aldığınız şeyi yapmaya, aslında çok daha az zaman harcadığınızı fark edersiniz.
Mesela pasta yapmak ya da müzikle uğraşmak istiyorsanız, bunları yapmaya çok daha az zaman harcamaya başlarsınız çünkü işletme için kritik olan pek çok iş sizi beklemektedir. Amaç sevdiğiniz işi yapmaksa bu sektörde bir işletme yerine bu görevleri içeren bir meslek daha doğru tercih olacaktır.
Ayrıca, tüm yaşam birikimlerini (hatta ailelerinin ve tanıdıklarının birikimlerini dahi) deneyime sahip olmadıkları ve gerekli hazırlıkları yapmadıkları bir iş için riske etmek isteyen pek çok insan vardır. Başlamadan önce, deneyim elde edinin ve bu işi sevip sevmeyeceğinizi anlamaya çalışın. Deneyim kazanmanın bazı yolları, bu sektörde bir iş bulmak, benzeri başarılı bir işletmeyi işleten birini takip etmek, bir işletmenin tüm yönlerini anlamak için okuma ve araştırma yapmak, alanınızdaki uzmanlardan tavsiyeler almak ve ulaşmak istediğiniz hedefe sizi küçük adımlarla götürecek kilometre taşlarını da içeren bir iş planı yaratmaktır.
3. Ürün ve hizmetleri için pazar olmaması
İstekli bir girişimcinin, bir miktar başarı elde etmeye başlamadan önce atabileceği en kritik adımlardan biri, sunmayı planlamakta olduğu ürün ya da hizmet için bir pazar olup olmadığından tam anlamıyla emin olmaktır. Bu, önemli olduğu kadar aynı zamanda, istekli girişimcinin de hedef pazara ulaşıp ulaşamayacağını test eder.
Ürününüzü veya hizmetinizi öncelikle küçük bir ölçekte test etmeyi denemelisiniz. Örneğin, kurabiye yapıp satmak istiyorsanız, yalnızca bazı siparişler alabileceğinizi değil, bunların tekrar edip etmeyeceğinden de emin olun veya işletme becerilerinizi sınamak ve geliştirmek için küçük ölçekli bir tezgâh veya yiyecek kamyonu ile başlamayı düşünün.
Ayrıca, pazarın size para kazandıran bir fiyata ürün veya hizmetinize talep gösterdiğinden emin olun (oyunun kuralları farklı olduğu yüksek teknoloji ürünü bir şirket olmadığınızı varsayıyorum). Mesela evcil hayvanlar için bir kampınız varsa, maliyetlerinizi karşılamak için günde 100 lira ücret talep edebilecekseniz başlamaya değer olabilir, ancak çoğu evcil hayvan sahibi bu fiyatı ödemeyecektir.
Varsayımları sınamak, araştırma yapmak ve küçük ölçekli olmak hayal kırıklığı yaşanma olasılığını azaltacaktır.
Pek çok girişimci, bir işletmeye sahip olmanın ne anlama geldiği konusunda hayal odaklı bir görüşe sahiptir. Bir fikre sahip olmak eğlencelidir ya da bir iş planı oluşturup logonuzu belirlemek de eğlencelidir, ama bu fikri gündüzleri bir işletme olarak günden güne uygulamak her zaman eğlenceli olmayabilmektedir. Bu nedenle, en iyi hazırlık, bir işletmeye sahip olmanın ne anlama geldiği konusunda gerçekçi olmaktır.
İnsanlar bir şeyler yapmaktan keyif alıyorlarsa, iş kurduklarında bu konuda daha fazla şey yapacaklarını düşünürler. Bu, gerçeklikten çok uzak bir görüştür. Bir işyeri işletirken pazarlamadan çalışan muhasebesine ve müşteri hizmetlerine kadar pek çok işlevi gerçekleştirmeniz ve denetlemeniz gerekir. Bir zaman sonra, yapmaktan keyif aldığınız şeyi yapmaya, aslında çok daha az zaman harcadığınızı fark edersiniz.
Mesela pasta yapmak ya da müzikle uğraşmak istiyorsanız, bunları yapmaya çok daha az zaman harcamaya başlarsınız çünkü işletme için kritik olan pek çok iş sizi beklemektedir. Amaç sevdiğiniz işi yapmaksa bu sektörde bir işletme yerine bu görevleri içeren bir meslek daha doğru tercih olacaktır.
Ayrıca, tüm yaşam birikimlerini (hatta ailelerinin ve tanıdıklarının birikimlerini dahi) deneyime sahip olmadıkları ve gerekli hazırlıkları yapmadıkları bir iş için riske etmek isteyen pek çok insan vardır. Başlamadan önce, deneyim elde edinin ve bu işi sevip sevmeyeceğinizi anlamaya çalışın. Deneyim kazanmanın bazı yolları, bu sektörde bir iş bulmak, benzeri başarılı bir işletmeyi işleten birini takip etmek, bir işletmenin tüm yönlerini anlamak için okuma ve araştırma yapmak, alanınızdaki uzmanlardan tavsiyeler almak ve ulaşmak istediğiniz hedefe sizi küçük adımlarla götürecek kilometre taşlarını da içeren bir iş planı yaratmaktır.
