Fed (ABD Merkez Bankası) denince akıllara ekonominin düzgün işlemesinden sorumlu ve inanılmaz derecede güçlü bir kuruluş geliyor.
Elbette belirli bir dereceye kadar bu yanlış bir bilgi değil: Fed, yalnızca ABD vatandaşlarını değil, Türkiye gibi dünyanın birçok yerindeki insanları etkileyen ekonomik ve parasal politikalar geliştirip uygular.
Gelin, hep birlikte ABD Merkezi Bankası (Fed) nedir, ne iş yapar, neyi nasıl yapar daha yakından bakalım.
1. Fed Nedir?
ABD Ulusal Kongresi tarafından 23 Aralık 1913 yılında kurulan ABD Merkez Bankası genellikle ifade edildiği şekilde FED, dünyada para politikaları üzerine çalışıp bu konuda politikalar uygulayan ilk resmi kurum olma özelliğini taşımaktadır. Diğer bir deyişle bu kurum, bütün ABD’nin parasının yönetildiği yerdir. Merkezi Washington’da bulunmaktadır.
Boston, San Fransisco ve Dallas gibi şehirler başta olmak üzere ABD’nin 12 şehrinde de bölgesel merkez bankaları bulunmaktadır. Buradaki bölgesel merkez bankalarından her biri ABD’nin eyaletleri ve ABD’ye bağrı yerleri bir kısmını kapsayan “bölgelerin” yerel merkez bankası görevini görür. Örneğin St. Louis Merkez Bankası Arkansas, Missouri, Mississippi, Tennessee, Kentucky, Indiana ve Illinois eyaletlerinin oluşturduğu bölgenin yerel merkez bankasıdır.
2. Fed kimlerden oluşur?
Fed’in en çok tanınan ismi Yönetim Kurulu Başkanıdır. Bu görevde şu an Janet L. Yellen bulunmaktadır.
Fed, yönetim kurulu başkanı liderliğindeki bir yönetim kurulu tarafından yönetilir. Yönetim kurulunun yedi üyesi bulunmaktadır ve her bir üye 14 yıllık bir görev süresi ile başkan tarafından atanır. Kurul, başkan ve başkan yardımcısı tarafından yönetilir. Yönetim kurulu başkanı da ABD başkanı tarafından atanır fakat atama Senato onayından da geçer. Başkan ve başkan yardımcısının görev süreleri 4 yıldır.
3. Fed başkanlığı yapmış kişiler hakkında bazı bilgiler
Fed başkanlığı yapmış kişiler hakkında birkaç ilginç bilgi;
Fed’e en uzun süre başkanlık yapan isim denince akla genelde Alan Greenspan geliyorsa da aslında bu unvanı 1951-1970 yılları arasında 18 yıl, 9 ay Fed başkanlığı yapan William M. Martin taşımaktadır.
Fed’in şu anki başkan yardımcısı olan Stanley Fischer aynı zamanda birçok üniversitenin ekonomi bölümünün standart ders kitapları olan kaynakların bir kısmının da yazarıdır.
3 Şubat 2014 yılında göreve başlayan Janet Yellen bu göreve getirilen ilk kadın olmuştur. Kendisi aynı zamanda 2010-2014 yılları arasında başkan yardımcılığı yapmıştı, ki bunu da yapan ilk kadındır.
Bir sosyal medya hesabına sahip olan tek eski Fed başkanı Ben Bernarke‘dir, kendisini Twitter’dan @benbernarke ismiyle takip edebilirsiniz.
Her başkan 4 yıllık süreyle atansa da bazı başkanlar görev süreleri dolmadan istifa ederler. Örneğin Roy Young görev süresinin yarısında görevini bırakmıştı.
Fed başkanının gücü, tek taraflı bir güçtür. Başkanın oyu da diğer yönetim kurulu üyelerininki gibi tek oy sayılmaktadır. Ayrıca bir insanın Fed başkanı olması onu para politikalarını belirleyen, yedi yönetim kurulu üyesi ve değişmeli olarak beş yerel merkez banka başkanının oluşturduğu Federal Serbest Piyasa Komitesi’nde (FOMC) tek başına söz sahibi yapmaz. FOMC ABD para politikalarının temel etmeni olan federal fon oranlarını belirler. Fed başkanının oyu burada da bir oy değerindedir.
(Madde görseli: AgnosticPreachersKid/13 Ağustos 2008)
4. Fed, ABD ekonomisinin para ve kredi durumlarını sıfır işsizlik ve sabit fiyatlar amacıyla düzenler
Fed hedef federal fonların oranlarını düzenleyerek kısa vadeli faizler için bir değerlendirme noktası oluşturur ve bunun sonucunda ekonominin kredi koşullarını etkiler. Fed serbest piyasa operasyonları yaparak (ABD devlet hisselerini satın almak gibi), indirim oranlarını belirleyerek (bu genelde federal fon oranından daha düşük olur ve bir Federal Merkez Bankasından normal bir bankaya kısa vadeli borç verilirken kullanılır) ve bankanın karşılamaya mecbur olduğu rezerv miktarını minimuma çekerek hedeflediği federal fon oranına ulaşmaya çalışır.
Fed’in para politikaları ABD bankacılık sistemindeki para rezervini belirler ve bu yolla dolaylı yoldan mortgage gibi uzun vadeli faiz oranlarını etkileyerek sıfır işsizlik ve düşük enflasyon gibi hedeflerine ulaşmaya çalışır.
Kısaca: Ekonomistlerin Federal Fon oranlarını her zaman yakından takip etmesinin çok önemli bir sebebi var. Federal Fon oranları her tür krediyi etkiler. Örneğin 30 yıllık mortgage kredilerinin faiz oranları Fed’in hedef oranına bağlı olarak değişen ABD Hazine Bakanlığı’nın 10 yıllık tahvillerinin verimliliğine bağlıdır. Diğer bir örnek de şu olabilir; bankalar kredilerdeki faiz oranlarını federal fonlara ve Fed’in indirim oranlarına bağlı olarak ayarlarlar.
5. Bankaları ve diğer önemli finansal kuruluşları ülkenin bankacılık ve finans sisteminin güvenliğini korumak amacıyla düzenleme ve denetlemeler yapar
Fed’in bankalar üzerinde Hazine Bakanlığı dahilindeki Bankacılık Denetleme Kurulu (OCC) da dahil olmak üzere başka kuruluşlarla paylaştığı denetleyici otoritesi bulunmaktadır. ABD’deki tüm lisanslı bankalar Fed sistemine üye olmak zorundadır ve Fed’in gerek yerinde yapacağı denetlemelere, gerekse uzaktan yapacağı gözlemlere tabidirler. Örneğin bu incelemelerden bir tanesi bankanın potansiyel büyük kayıplara karşı dayanacak kadar teminatının olup olmadığını ölçen zorlama testidir.
Kısaca: Fed, ABD bankalarına bu bankalarla çalışanlar istediğini zaman paralarını çekebilsin diye nakit bulundurma minimumları belirler. Eğer bu minimumlar olmasaydı bankalar tüm teminatlarını kredi olarak vererek onları elinde rehin tutabilirdi. Aynı zamanda bu durum bankaların büyük bir nakit geri çekme dalgasından sonra ayakta kalabilecek olmasını da sağlar.
6. Sistemik riski kontrol altında tutarak finansal sistemin istikrarını korur
Portföyünüzü ne kadar çeşitlendirirseniz çeşitlendirin sistemik riskten kurtulamazsınız, yani tüm finansal sistemin çökmesi riskinden. Fed’in görevlerinden biri de bu riski minimuma indirecek çareler aramaktır.
Fed, acil durumlarda bankacılık sistemindeki nakit akışının devamlılığını sağlamak adına “son kredi mercii” olarak hareket edebilir. Örneğin 11 Eylül saldırılarının olduğu günde Fed ABD finansal sisteminin içerisindeki güveni tekrar sağlamak adına teminat sahibi kuruluşlara direkt olarak kredi verdi ve bu kuruluşların kısa vadedeki yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağladı.
2010 yılında yürürlüğe giren Dodd-Frank Yasası kapsamında Fed’e 50 milyar dolar üzerinde mal varlığına sahip banka holdingi şirketleri üzerinde yüksek düzeyde denetim hakkı verildi ve bu şirketlere Fed’e tabii olma zorunluluğu getirildi.
Kısaca: Bankalara para yatırıp, örneğin New York Menkul Kıymetler Borsası’na yatırım yapmak istiyorsunuz çünkü finansal sistemin ayakta kalacağına güveniyorsunuz. Fed, bu güvenin korunmasında bankaların acil durumlarda dahi müşterilerine ödeme yapabilmesini sağlayarak ve anahtar finansal kuruluşları düzenleyerek büyük rol oynar.
7. ABD hükümetine ve diğer resmi kuruluşlara belirli finansal hizmetler sunar ve ülkenin ödeme sistemlerini yönetir
Fed, Washington D.C. ve Fort Worth, Texas’da bulunan ABD Para Basma Bürosu ve Philedelphia’da ve Denver’da bulunan ABD Madeni Para Basma Merkezi tarafından basılan tüm parayı 12 bölgesel merkez bankaya dağıtır. Daha sonra da bu 12 bölgesel merkez banka halkın talebini karşılamak adına bu paraları mevduat kuruluşlarına dağıtır.
Fed’in Otomatik Takas Merkezi (ACH) direkt bordro mevduatları, sosyal güvenlik ödemeleri ve vergi iadeleri de dahil olmak üzere ABD içerisinde yapılan elektronik işlemlerin dörtte üçünü yapar. Bunlara ek olarak Fed, çeşitli devlet kuruluşları gıda pulu işlemleri ve posta havaleleri gibi işlemleri de gerçekleştirir.
Kısaca: Fed vergi iadelerinin ve mevduatların zamanında hesaplara ulaşmasını sağlar. Fed’in eli adeta ABD bankaları aracılığıyla aldığınız ve verdiğiniz her paraya değer.
8. Fed kararları Türkiye’yi neden etkiliyor?
Fed kararları sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı etkiliyor. Fed’in tüm dünya ülkesi ekonomilerinde böylesine büyük bir etkiye sahip olmasının ardında ABD’nin dünyanın en güçlü ekonomisi olması gerçeği yatıyor, bu da ABD merkez bankasını yani Fed’i dünyanın etkisi en yüksek merkez bankası konumuna yerleştiriyor. Bu sebeple, dünyadaki tüm ekonomi yönetimleri, bankacılar ve fon yöneticileri öncelikli olarak Fed’in kararlarına odaklanıyorlar.
Örneğin Fed yaptığı toplantılarından birinde faizleri, misal olarak 0,50-0,75 aralığına yükseltme kararı verdiğinde sadece Türkiye’de Türk lirası değil, Türkiye dahil olmak üzere, ABD dolarına karşı bütün para birimleri değer kaybeder.