🌏 Çin, devlet daireleri ve sunucuları için kritik bir dönüşüm kararı aldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin önde gelen teknoloji devleri Intel ve AMD tarafından üretilen işlemcilerin kullanımını kademeli olarak sonlandırma planını duyurdu. Bu hamle, devletin dijital altyapısında yerli üretimi teşvik etme ve yabancı bağımlılığı azaltma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

📈 Çin hükümeti yeni satın alma politikalarını hayata geçirerek, yerli işlemciler ve yazılımlara geçişi hızlandırmayı hedefliyor. Bu politikaların etki alanı, işlemcilerin yanı sıra, Microsoft'un Windows işletim sistemi ve diğer yabancı menşeili veritabanı yazılımlarını da kapsıyor. Yerel düzeydeki devlet kurumlarına, "güvenilir" kabul edilen yerli işlemcileri ve yazılım çözümlerini tercih etmeleri yönünde talimatlar verildiği belirtiliyor.

💡 Çin'in bu adımı, ülkenin yabancı teknolojiye olan bağımlılığını azaltma ve kendi yarı iletken endüstrisini güçlendirme çabasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Yarı iletkenler, akıllı telefonlardan sağlık sektöründe kullanılan ekipmanlara kadar pek çok alanda kritik öneme sahip. Bu alandaki gelişmeler, ABD ile Çin arasında süregelen teknoloji rekabetinin de merkezinde bulunuyor.

🚫 Geçmişte ABD, Çin'in ileri teknolojiye ve yarı iletken ekipmanlarına erişimini sınırlamak amacıyla ihracat kısıtlamaları uyguladı. 2022 ve 2023 yıllarında, Washington yönetimi, Çin'in askeri amaçlarla kullanabileceği endişesiyle çeşitli kısıtlamalar getirdi. Bu kapsamda, Nvidia gibi Amerikan çip tasarım şirketlerinin, Çin'e gelişmiş yapay zeka çipleri satışı da dahil olmak üzere, çeşitli düzenlemeler yapıldı.

📉 Çinli teknoloji firmaları Huawei ve SMIC gibi şirketler, 2019'dan bu yana ABD'nin yaptırımlarına maruz kaldı. Bu yaptırımlar, Çin'in ileri teknolojiye erişimini kısıtlamayı amaçlıyor. Özellikle SMIC, Hollanda menşeli ASML Holding'den gelişmiş çip üretimi için kritik önem taşıyan ultraviyole litografi makinelerini temin edememe durumuyla karşı karşıya kaldı.

Bu genel çerçevede, Çin'in yerli teknolojiye geçiş kararı, global teknoloji rekabetinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor ve dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki teknolojik mücadeleyi daha da keskinleştiriyor.