Dünya genelindeki ekonomik gelişmeler bu hafta oldukça hareketliydi. ABD'den gelen olumlu ekonomik veriler, Federal Rezerv (Fed) üzerindeki beklentileri değiştirdi. ISM hizmet endeksinin beklentilerin üstünde gelmesi, Kasım ayında Fed'in faiz indirimi yapma ihtimalini düşürdü. Yurt için de ise Eylül ayı enflasyon verileri dikkatle izlendi. Aylık enflasyon beklentilerin üstünde gelse de, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikalarını ne yönde etkileyeceği merak konusu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı enflasyon verilerini açıkladı. Yıllık enflasyon yüzde 50'nin altına inerek bir ilk yaşandı. Bu durum, uzun yıllardan sonra politika faizinin altına düşmesiyle dikkat çekiyor. Ancak aylık enflasyonun %2,97 ile beklentilerin üstünde gelmesi, ekonomik analizlerde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir. Piyasalar bu durum karşısında çeşitli baskılarla karşılaşırken, yatırımcılar ve ekonomistler yeni stratejiler geliştirme ihtiyacı duymaya başladı.
Birçok büyük banka, TCMB'nin faiz indirimleri hakkında yorumlarını güncelledi. Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye için tahminlerini Kasım’dan Ocak ayına ötelerken, İsviçre Bankası UBS ise TCMB'nin Kasım ayında indirimlere başlamasının mümkün olduğunu fakat riskin arttığını belirtti. BBVA, Aralık ayına dair beklentileri dile getirirken, Barclays indirimin daha ileri tarihlere ertelenebileceğini bildirdi.
Goldman Sachs, Türkiye hakkında yaptığı ekonomik tahminleri Kasım ayından Ocak ayına ertelediklerini açıkladı. İsviçre menşeli banka UBS, TCMB'nin Kasım ayında faiz indirimlerine başlayabileceğini fakat risklerin arttığını belirtti. Bu değerlendirmelerde, piyasa şartları ve makroekonomik göstergeler ön planda.
BBVA, Aralık ayında TCMB'nin faiz kararları için tahminlerini dillendirirken, Barclays daha ileri tarihler için faiz indirimleri olabileceğine dikkat çekti. Faiz oranlarına dair alınacak kararlar, ekonominin büyümesi ve enflasyonla yakından ilişkili olduğundan büyük bir özenle ele alınmakta.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Enflasyonun kontrol altına alınmasının önemini vurgulayan Karahan, enflasyon beklentilerinin hedeflenmiş tahmin aralıklarına yaklaşması gerektiğine işaret etti. Para politikalarında sıkılığın devam ettirilmesinin önemini belirten Karahan, ekonomide sürdürülebilir bir planlama ekseninin korunması gerektiğini ifade etti.
ABD'nin Eylül ayı tarım dışı istihdam verileri, ekonomik analizde önemli bir gösterge oldu. 150 bin olarak tahmin edilen artış, 254 bin kişi ile öngörülenin üzerinde gerçekleşti. Bu güçlü rakamlar, Fed'in faiz indirimi ihtimalini zayıflatırken, para politikaları üzerindeki etkisiyle dikkat çekiyor. İstihdam verileri, ekonomik büyümenin dinamyizmi ve iş gücü piyasasının gücünü göstermesi açısından kritik.
İsrail, Lübnan'a yönelik bir hava saldırısı düzenleyerek Hizbullah'a darbe vurmayı hedefledi. İsrail ordusunun belirttiği üzere, saldırının Hizbullah komutanlarından Ali Karaki'yi hedef aldığı bildirildi. Bu gelişme, bölgede gerilimi artırırken uluslararası çapta endişeyle takip ediliyor.
Euro Bölgesi'nde enflasyon oranı, yıllık %1,8'e düşerek Avrupa Merkez Bankası (AMB) için yeni olasılıkları gündeme getirdi. Bu oran, AMB'nin hedeflerinin altına düşen ilk seviye olarak kayda geçti. Avrupa ekonomisinde bu gelişme, yeni faiz indirim beklentilerini artırabilir ve gelecekte alınacak politika kararlarına etki edebilir.
ISM hizmet endeksi, ABD ekonomisinin en büyük bileşeni olan hizmet sektöründeki aktiviteleri ölçer. Endeksin yükselmesi, ekonomik büyümenin sağlıklı bir şekilde sürdüğüne ve iş gücü piyasasında iyileşmelere işaret eder. Bu, Federal Rezerv'in para politikası kararlarını etkileyebilir. Beklentilerin üzerinde gelen endeks rakamları, faiz indirimi beklentilerini zayıflatarak, yatırımcıların stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Dolayısıyla, ISM hizmet endeksi sadece ABD değil, küresel ekonomi üzerindeki etkileri nedeniyle yatırımcılar ve ekonomistler tarafından yakından izlenir.
Türkiye'de enflasyon oranının düşmesi, ekonomik istikrar açısından olumlu bir sinyal olarak değerlendirilir. Yüzde 50'nin altına inen enflasyon oranı, hem tüketim hem de tasarruf alışkanlıkları üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Bu durum TCMB'nin faiz politikalarını da etkileyerek, daha düşük faiz oranları veya gevşeme politikaları için zemini hazırlayabilir. Ancak, aylık enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde gelmesi, TCMB'nin para politikalarında bir süre daha sıkı tutumunu korumasına yol açabilir. Enflasyonun düşmesi, yatırımcı güvenini ve ekonomik büyümeyi destekleyecek bir faktör olarak öne çıkıyor.
2024 © Sansasyonel Gazete Think Positive