🌟 Uluslararası piyasalarda altın ve gümüş, özellikle son dönemde gösterdikleri performansla yatırımcıların ve ekonomistlerin dikkatini çekiyor. Altının ons fiyatı 2365 dolar ile rekor bir seviyeye ulaşırken, gümüş de sürpriz ataklarla önemli kazançlar elde ediyor. Bu makalede, değerli metallerin fiyatındaki artışın nedenlerini ve piyasalardaki etkilerini detaylı bir şekilde inceliyoruz.
🌙 Bayram öncesinde, dünya genelindeki merkez bankalarının, özellikle de Çin'in, artan alımları, Ukrayna ve Orta Doğu'daki gerginliklerin şiddetlenmesi, ve Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) tarafından beklenen faiz indirimleri gibi faktörlerle birleşerek altın fiyatlarını zirveye taşıdı. Uzmanlar, bu yükseliş trendinin devam edeceğini öngörüyorlar. Önde gelen finans kuruluşlarından İsviçreli UBS, altın fiyatlarının 2024 sonuna kadar ons başına 2500 dolar, 2025 Mart sonuna kadar aynı seviyede kalacağını tahmin ederken, Bank of America ise önümüzdeki 12 ay içinde ons başına 3000 dolar seviyesine ulaşabileceğini öne sürdü.
📈 Bayram arifesinde, spot altın piyasasında ons başına 2365 dolarlık bir rekor seviyeye ulaşıldı. Bu yükseliş, dolar/TL kuruyla birlikte değerlendirildiğinde, bankalar arası piyasada gram altın fiyatlarını 2450 TL'ye taşıdı, böylece tarihi bir zirveye işaret etti. Serbest piyasada gram altın 2565 TL'den işlem görürken, Kapalıçarşı'da çeyrek altın fiyatı 4553 TL'ye yükseldi. Bu durum, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde altına olan talebin artışını ve yatırımcıların altını güvenli bir liman olarak görmeye devam ettiklerini gösteriyor.
💰 Değerli metaller piyasasında, altın ve gümüş arasındaki oran önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Şu anda 1 ons altın, yaklaşık 89 ons gümüşe eşdeğer, ancak tarihsel ortalaması 60 puan civarında. Bu durum, gümüşün altına kıyasla görece değerinin artabileceğine işaret ediyor ve yatırımcılara önemli fırsatlar sunuyor.
💫 Son zamanlarda, gümüş, beklenmedik bir sıçrama yaparak, genellikle lider konumda olan altını geride bıraktı. Bu, altının devam eden yükseliş serisinin ardından geliyor, ki bu da son 50 yılın en dikkat çekici kazanç dönemlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Altının bu başarısının hemen ardından gümüş, olağanüstü bir performans göstererek, herkesi şaşırttı ve altından daha iyi bir getiri sağladı.
🌍 Altın, Fed'in faiz oranlarını düşürme beklentisi gibi faktörlerle birlikte, psikolojik olarak önemli olan 2.200 dolarlık seviyeye ulaşarak rekor bir yükselişe imza attı. Bu süreçte genelde altını takip eden gümüş ise, bu ralliden faydalanarak kendi başarısını ortaya koydu ve altını geçmeyi başardı.
Ekim ayından itibaren altın, sürekli bir artış göstererek bu dönemin en iyi aylık performansını sergiledi. Dokuz gün üst üste kazanç sağlayarak, geçmiş 50 yılın en büyük yükselişlerinden birine imza attı. Bu sürede altın, ayda %9.13, yılda ise %14.31 oranında bir kazanç elde etti. Gümüş de aynı şekilde, aylık %11.81 ve yıllık %15.31'lik bir artışla 25 dolarlık önemli bir direnç seviyesini aştı. Bu başarılar, gümüş ve altının yatırımcılar için ne kadar değerli olduğunu ve piyasadaki dalgalanmalara rağmen kazanç potansiyellerini bir kez daha gözler önüne serdi.
🌏 Altın, yalnızca Amerikan doları üzerinden değil, Türk Lirası başta olmak üzere, küresel çapta hemen hemen her yerel para birimi karşısında rekor değerlere ulaştı. Türkiye'de gram altın, 2.420 TL gibi tarihi bir seviyeye erişirken, İngiltere ve Avrupa'da ons bazında sırasıyla 1695 sterlin ve 1990 euro gibi dikkat çekici rakamlara ulaştı. Bu, altının küresel ekonomideki dalgalanmalara rağmen güvenilir bir yatırım aracı olarak konumunu sağlamlaştırdığını gösteriyor.
🎯 Kısa vadeli bir konsolidasyon sürecinin ardından, altın fiyatlarının tekrar yükselişe geçmesi bekleniyor. Uzmanlar, mevcut durumda 2.160-2.175 dolar aralığında seyreden altın fiyatlarının, 2.154 doların altına düşmesi halinde 2.138 ve ardından 2.115 dolar seviyelerine gerileyebileceğini öngörüyor. Ancak, 2.088 dolarlık destek seviyesinin korunması durumunda yükseliş trendinin devam edeceği belirtiliyor.
Yıl sonuna doğru, özellikle Fed'in faiz indirimleri gibi önemli ekonomik hamlelerin beklendiği Haziran ve Temmuz aylarında, altın piyasalarına yatırımcı ilgisinin artacağı öngörülüyor. Bu dönemde, ons başına altın fiyatlarının 2.300 – 2.400 dolar aralığına ulaşması kuvvetle muhtemel görünüyor. Bu projeksiyonlar, altının sadece mevcut ekonomik koşullarda değil, gelecekte de yatırımcıların güvenilir limanı olmaya devam edeceğini işaret ediyor.
🏛 Devletler, finansal istikrarı sağlamak ve ekonomik belirsizliklere karşı korunmak amacıyla hazinelerinde altın tutar. Altın, uzun vadeli değer saklama aracı olarak kabul edilir ve genellikle para biriminin değer kaybına karşı bir koruma olarak görülür. Ayrıca, uluslararası ticarette ve borç ödemelerinde de kullanılabilir bir rezerv varlık olarak işlev görür.
💰 Tarihsel olarak bazı paraların değeri, belirli bir miktar altınla doğrudan ilişkilendirilmişti (altın standardı). Bu sistem, para biriminin değerinin altın rezervlerine bağlı olmasını sağlayarak, hükümetlerin kontrolsüz şekilde para basmasını önlemek ve enflasyona karşı bir koruma sağlamak amacıyla kullanıldı. Günümüzde altına endeksli para birimleri nadirdir, ancak bazı ülkeler ve kuruluşlar hala altınla ilişkili finansal enstrümanlar sunmaktadır.
🧐 Altın ve gümüş yatırımı yaparken dikkat edilmesi gerekenler arasında piyasa koşullarının yanı sıra saklama ve güvenlik maliyetleri de bulunur. Ayrıca, fiyatların uluslararası piyasa koşulları, döviz kurları ve enflasyon beklentileri gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır. Yatırımcıların, portföylerini çeşitlendirme ve uzun vadeli perspektiflerini göz önünde bulundurarak yatırım yapmaları önerilir.
❓ Farklı ülkelerin altın ve gümüş rezerv politikaları, ekonomik hedeflerine, finansal istikrar gereksinimlerine ve tarihi alışkanlıklarına göre değişiklik gösterir. Bazı ülkeler, döviz rezervlerinin büyük bir kısmını altında tutmayı tercih ederken, diğerleri daha çeşitlendirilmiş rezerv portföylerine sahip olabilir. Politikalar genellikle merkez bankaları tarafından belirlenir ve uluslararası ekonomik koşullara göre şekillendirilebilir.
🔗 Altın rezervi, bir ülkenin enflasyonla mücadelede kullanabileceği bir araç olarak görülebilir. Altın, genel olarak değerini koruyabilen ve enflasyon dönemlerinde dahi güvenli liman olarak kabul edilen bir varlıktır. Dolayısıyla, bir ülkenin yüksek altın rezervleri, para biriminin değerini desteklemeye ve enflasyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Ancak, bu ilişki karmaşık olup, diğer makroekonomik faktörlere ve politikalara da bağlıdır.
📊 Altın/gümüş oranı, bir ons altının kaç ons gümüşe eşdeğer olduğunu gösteren bir göstergedir. Tarihsel olarak, bu oranın yüksek olması gümüşün nispeten ucuz, düşük olması ise gümüşün nispeten pahalı olduğunu gösterir. Son zamanlarda, gümüş fiyatlarında yaşanan artışlar, bu oranı önemli ölçüde etkileyerek yatırımcıların gümüşe olan ilgisini artırmıştır. Bu durum, gümüşün, özellikle altına göre daha fazla değer kazanma potansiyeline sahip olduğunu düşündüren bir faktör olarak ön plana çıkmaktadır.
Gümüşün fiyat artışının arkasında yatan birkaç ana faktör bulunmaktadır. İlk olarak, gümüş, hem sanayi metalı hem de kıymetli metal olarak kabul edildiğinden, ekonomik büyüme beklentileri ve sanayideki talep artışları gümüş fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Ayrıca, yenilenebilir enerji ve elektronik gibi sektörlerde gümüşe olan talebin artması, fiyatları yukarı yönlü hareketlendiren bir başka faktördür. İkincisi, küresel ekonomik belirsizlikler ve para birimlerindeki değer kayıpları karşısında, yatırımcılar geleneksel olarak değerini koruyabilen kıymetli metallere yönelmektedir. Bu durum, hem altın hem de gümüş için ek bir talep yaratmakta ve fiyatları artırmaktadır.
Kaynak: https://ekonomikosesi.com/altin-ve-gumusun-parlayan-yukselisi-piyasalardaki-rekor-seviyeler-7129
2024 © Sansasyonel Gazete Think Positive